İstanbul Barosu Başkanı İbrahim Özden Kaboğlu ve Yönetiminin Görevine Son Verildi. İstanbul Barosu Başkanı İbrahim Özden Kaboğlu ve yönetim kurulu, mahkeme kararıyla görevlerinden alındı. Kaboğlu ve ekibinin görevden alınması talebiyle başlatılan davanın ikinci duruşması sonuçlandı ve İstanbul Barosu yönetimi için yeni bir süreç başladı.
Davanın Arka Planı
İstanbul Barosu Başkanı İbrahim Kaboğlu ve yönetim kurulu üyeleri, sosyal medyada yapılan bir paylaşım nedeniyle hedef tahtasına oturtulmuştu. Söz konusu paylaşımda, “terör örgütü PKK ile bağlantılı firari sanıkların övüldüğü” iddiasıyla soruşturma başlatılmıştı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, baronun resmi sosyal medya hesabından 21 Aralık 2024 tarihinde yapılan açıklamada, PKK üyeliğiyle suçlanan Nazım Daştan ve Cihan Bilgin’in yüceltildiğini öne sürmüştü.
Soruşturma kapsamında, Kaboğlu ve yönetim kurulu üyeleri 7 Ocak’ta savcılıkta ifade vermiş, ardından kovuşturma izni için Adalet Bakanlığı’na başvurulmuştu. Bakanlığın izniyle süreç ilerlemiş ve “1136 sayılı Avukatlık Kanunu” çerçevesinde, Kaboğlu ile birlikte yönetim kurulu üyeleri Rukiye Leyla Süren, Hürrem Sönmez, Ahmet Ergin, Metin İriz, Mehmedali Barış Beşli, Yelda Koçak Urfa, Fırat Epözdemir, Ezgi Şahin Yalvarıcı, Ekrem Bilen Selimoğlu ve Bengisu Kadı Çavdar’ın görevden alınması ve yerine yeni bir yönetim seçilmesi talebiyle İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi’nde dava açılmıştı.
Davanamedeki İddialar
Terör Suçları Soruşturma Bürosu tarafından hazırlanan davanamede, Suriye’de etkisiz hale getirilen Cihan Bilgin’in, PKK/YPG’nin yayın organında sunuculuk yaptığı, örgütün kuruluş yıldönümünü kutlamak için AYDIN-DER adlı yapı tarafından düzenlenen etkinliğe katıldığı ve hakkında yakalama kararı bulunduğu belirtilmişti. Aynı şekilde, Nazım Daştan’ın da terör örgütünün hücre yapılanmalarında aktif rol aldığı, örgütle bağlantılı yerel gruplarla iş birliği yaptığı, 15 farklı toplantıya katıldığı ve 2019’da örgüt flamalarıyla çekilmiş bir görseli paylaştığı ifade edilmişti. Daştan hakkında da “terör örgütü propagandası yapma” suçundan yakalama kararı olduğu vurgulanmıştı.
Davanamede, İstanbul Barosu’nun 21 Aralık 2024’teki sosyal medya paylaşımında bu iki ismin övüldüğü gerekçesiyle, “terör örgütü propagandası yapma” ve “halkı yanıltıcı bilgileri açıkça yayma” suçlamalarıyla soruşturma başlatıldığı kaydedilmişti. Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’nden alınan izinle soruşturma derinleştirilmiş, baronun bu paylaşımıyla kuruluş amacının dışına çıktığı ve yetkilerini kötüye kullandığı savunulmuştu.
Yasal Dayanak ve Mahkeme Süreci
Davanın temel dayanağı, “1136 sayılı Avukatlık Kanunu”nun 77. maddesinin 5. fıkrasıydı. Bu maddeye göre, baroların amaç dışı faaliyetlerde bulunması durumunda, Adalet Bakanlığı veya ilgili Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talebiyle asliye hukuk mahkemelerinde dava açılabilir. Mahkeme, basit usulle yargılama yaparak en geç 3 ay içinde karar verir ve görevden alınan organların yerine 1 ay içinde yeni seçim yapılır. Davanamede, İstanbul Barosu’nun söz konusu paylaşımıyla yetkilerini illegal faaliyetler için kullandığı ve bu nedenle idari bir önlem alınması gerektiği öne sürülmüştü.
Bu kapsamda, mahkeme, İbrahim Kaboğlu ve yönetim kurulu üyeleri Rukiye Leyla Süren, Hürrem Sönmez, Ahmet Ergin, Metin İriz, Mehmedali Barış Beşli, Yelda Koçak Urfa, Fırat Epözdemir, Ezgi Şahin Yalvarıcı, Ekrem Bilen Selimoğlu ve Bengisu Kadı Çavdar’ın görevlerine son verilmesine hükmetti. Ayrıca, yeni baro başkanı ve yönetim kurulu üyelerinin seçilmesi için süreç başlatıldı.
Peki Şimdi Ne Olacak?
İstanbul Barosu’nun mevcut yönetimi, mahkeme kararıyla görevinden uzaklaştırıldı. Kanun gereği, en geç 1 ay içinde yeni bir yönetim seçilecek. Bu karar, baronun faaliyetlerinin ve sosyal medya paylaşımlarının hukuki sınırlarının tartışıldığı bir döneme işaret ediyor. Sürecin nasıl ilerleyeceği ve yeni yönetimin kimlerden oluşacağı ise önümüzdeki günlerde netlik kazanacak.
